DEİZME HOŞGELDİNİZ

yaa ben çok ama çok kararsızdım, ateist deyildim ama dinlere de inanmıordu bu güne kadar yer arirum kendime ama galiba buldum ve ben deistim...

Beni böyle bir forumun varlığı sevindirdi...Deist dostlarım herkese merhaba

Merhaba aylardır deizim hakkında internette vs kaynaklardan araştırma yapiyorum.Forumu daha önce görmüştüm fakat deizimi kendimce tam manası ile anlamadan üye olmak istemedim.Şu an aranızdayım çünkü bende artık bir deistim.Umarım burada birçok şey ögrenir güzel arkadaşlıklar edinirim

saygılar

Hoşbulduk Deizm:)
17 yaşındayım ve cemaat yurdunda kaldığım sıralarda islamdan gitgide soğuyordum.Yurttan ayrıldıktan sonra durum değişmedi çünkü nasıl olduysa annem de birden bire yobaz derecesinde dinine bağlanmıştı ve o da bunda çok etkili oldu. Neyse ben dinler hakkında araştırma yapıyordum ve kuranda bilimsel hatalar olduğunu öğrendim dayanamayıp anneme babama bu fikirlerimi açtım ama sadece kuran değiştirilmiş dedim ve bilimsel hata olan âyetleri saydim tek tek ama bir türlü anlamak istemiyorlardı"sen allahin âyetlerini inkâr mı ediyorsun kafir köpek! "
İnanamıyordum bu kitabın Tanrı kelamı olduğundan nasıl böylesine emin olabiliyorlardı,bu nasıl saplantıydı?O zaman bütün dinlerdeki yapmacıklığı anladım.Bunlar kesinlikle uydurulmuştu.Babam beni dövdü hatta hakaretler etti.Hala annem babamla konuşmuyorum bana kafir diyorlar hep üstelik sadece kitap değiştirildi dedim diye. Dinlerin Tanrı ile alakası yoktu . Müslümanlar Tanrı'ya değil Muhammed ve cahil arkadaşlarının yazdığı ne olduğu belli olmayan o kitaba tapiyorlardi.
2 gündür deistim ve çok ama çok mutluyum. Kurân’daki hayali sadist Tanrı'ya zorlayarak duyduğum sevginin yüzlerce katını şimdi gerçek Tanrı'ya duruyorum . Tanrı var ve hep benimle nereye gidersem gideyim kalbimde onu hissediyorum.
İçimde en ufak bir ya gerçekten islam doğruysa ya cehennemde yanarsam gibi korkum yok yegâne doğru inancın bu olduğuna kesinlikle eminim. O yapay zorba adaletsiz eski dinimden beni kurtardığı Tanrı'ya teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum.
Annemle babamın henüz haberi yok. Beni evlatlıktan reddederler kesin. Her zaman söyledikleri gibi şeytanın yolundasın kafir diyecekler fakat asıl yanlış yolda olanların onlar olduğuna eminim. Tanrı'dan ailem de dahil tüm sevdiklerimi doğru yola sokmasını diliyorum.

Merhaba arkadaşlar ben 42 yaşında alevi inancına sahip biriydim.hayatım boyunca yanlış giden bişeyler vardı.Allah'a inanıyordum fakat dinler bana şaçma gelmeye başlamıştı ve nihayet doğru yolu buldum.

merhaba ben bu foruma kayıt oldum çünkü kafamdaki bi çok sorunun cevabını burda bulabildim ve buradaki insanlarla konuşabilme fırsatım olduğunu düşündüm. lütfen yardımcı olun teşekkür ederim

Arkadaslar merhaba. Ben Emre Karaaslan. 3 4 yıldır genel olarak tüm dinleri özel olarak İslam dinini araştırıyorum mantığımla tartıp akıl süzgecinden geçiriyorum. 21.YY Modern Biliminin verileri ve insanlığın bilimsel birikimleri ışığında klavuzladigim aklım ile bir zamandır beyin fırtınası yaşıyorum. Tatmin edici bir sonuca asla varamayacagimi biliyorum çünkü bilgi kaynaklarımızın çok sınırlı olduğu bir dünya da yaşıyoruz ve bizim gerceğimiz günümüzün bilimsel düzeyi ölçüsünde akla uygun makul olanlardır.

Etiket olmayı afiş olmayı sevmediğim için ve her ne kadar ılımlı olduğunu düşünsemde dindar olduğunu bildiğim bir aile ve arkadaş çevresine sahip olduğum için kendimle ilgili net tanımlamalardan hep kaçtım. Ama konuşmaktan ve soru sormadan hiç vazgeçmedim. Ben soru sormayı önemserim bence gerçek manâda yaşayan insan soru soran insandır. Sorduğumuzda sorular kadar beynimiz vardır.

Ben inançlı dindar biriydim ve "Gerçek islam bu değil" ci bir müslümandım. Pek çok tarikatin sohbetine zikirlerine hem bireysel hemde arkadaş ortamında giderdim ve o ortamda tanıdığım ve saygı duyduğum insanlar hala vardır ve sayıları da az değildir. Bu yaşamım kendi halinde gidiyordu taa ki birşey öğrenen kadar. Size saçma gelebilir belki ama benim durup düşünüp "Bu işte bir terslik var böyle olmamalıydı" diyerek ciddi anlamda araştırmaya başlamama sebeb olan o öğrendiğim şey namazın şartları ve namaz vakitleri ile alakalı olan iki konuyla ilgili idi.

a- Kutuplar da namaz
b- Kıble meselesi

Bütün dünyaya tüm zamanlara ve tum mekanlara gönderilen bir din ve kitap kutuplar da 6 ay gece 6 ay gündüz yaşandığını bilmiyor olamazdı hele hele her ne sebeple olursa olsun kutuplar bölgesinde 1 sene veya daha uzun bir vakit ikamet etmek zorunda olan kişilerin namaz oruç gibi ibadetlerini nasıl yapacaklarına dair herhangi bir hüküm bulundurmaması düşünülemezdi. Ayrıca bu din ve kitap dünyanın eliptik olduğunu bilmiyor da olamazdı peki o zaman bu "Kıbleye dönmek" deyimi ne anlama geliyordu.

Iste bu sorular benim ilk sorularımdı. Tanıdığım hemen hemen herkese sordum cami imamından tut internetteki dini paylaşım gruplarına nurculardan çay house sözler köşkü filan iste o gruplardan menzil cemaatine konyevi cemaatinden süleymancılara hatta aileme arkadaşlarıma filan sordum hepsi hava cıva tüm bu kadar adamların cevaplarını topla bir sepete koy sepet dolma o derece yani boş ve tatminden uzak kaçamak cevaplar vel hasıl kimsenin birşey bildiği yok en hocasından tut en avamına kadar. Tabu burada bitmedi sorular kader-irade paradoksuna dair sorular sürüsüne bereket ibadullah mevcut olan mantık hataları tezatliklar insanı korkutup soru sormayı cak hale getiren ve kuru saf bir teslimiyet vaazeden telkin amaçlı hikayeler (misal Allah istedi diye oğlunu kurban eden ibrahim ve bu durumu anlayışla karşılayarak itaat eden oğlu ismail) antik sümer ve babilin mitoloji ve masallarının tamamen semavi kitaplara girişi (misal nuh tufanı için gılgamış destanı, Adem ve Havva için adapa efsanesi ve buraya şimdi aklıma gelmediğinden nakledemeyeceğim daha bir sürü örnek) gibi.

Evrim teorisi demeyeceğim izninizle evrim yasasını diyeceğim çünkü günümüzde tüm bilim adamları evrim üzerinde ittifak etmiş ve evrim adeta bir bilimsel yasa halini almıştır. Evet bu sorgulama sürecinde evrim yasasını öğrenmem çok etkili oldu diyebilirim. Misal olarak İmam Buhari nin meşhur Cevamiussahih isimli eserinde yani bilinen meşhur adıyla Sahihi Buharide ve Sahihi Müslim de geçen sahih hadislerden bildirildiği üzere adem den bugüne 7000 sene geçmiştir. Ama insana dair (hemde modern insan Homo sapiens) bulunan en eski fosiller bilim adamlarının yaptığı tarihleme yöntemlerinin sonuçlarına göre en aşağı 190.000 küsür yıllıktır. Ayrıca kuran da yazar ki "Lekad halaknel insane fî ahseni takvim" yani "biz insanı En mükemmel bir şekilde yarattık" İnsan anatomisini araştıran biri için bu ifade çok gülünçtür keza insanda bulunan körelmiş organlar (20 lik diş, apandis, kuyruk kemiği, plantaris kası vb.) Bu nasıl bir mükemmellik sorusunu sürdürdü bana. Ayrıca bu süreçlerde yaptığım araştırmalarda Efe Aydal ın videolarınında büyük faydası oldu beni daha çok düşünmeye ve öğrenmeye sevk etti.

Bu araştırma sürecinde buraya kadar büyük hayal kırıklıkları yaşamıştım. Allaha inancım sarılmıştı ama devam ettim araştırmaya. Dinlerin mantıksızlığını görmüş ve öğrenmiştim ama hala aklımda bazı sorular vardı. Bilimin verileri ölçüsünde düşünmeye devam ettim ve Allahın varlığını sorgulamaya başladım Bilim bize Allah vardır ya da yoktur demez çünkü bu soru bilimin konusu değildir. Bilim doğayı evreni anlamaya çalışır araştırır versiyonları koyar önünüze bu sonuçlara bakarak siz kararı verirsiniz. Işte burada iki seçenek arasında kaldım bu evrene bu hayata bu canlılığa ya tesadüf diyecektim ya da Allah yarattı diyecektim ve kararını verdim.

Ben Allah'a inanıyorum. Benim inandığım Allah evreni yarattı bu evrenin kanunlarını koydu. Bu yarattığı evreni kendi kanunu işlemek üzere serbest bıraktı. Benim inandığım Allah hiçkimseyle bir dağın başında konuşmadı kimseyi peygamber olarak görevlendirmedi kimseye kitaplar şeriatlar indirmedi. Çünkü insanda akıl vardı ve bundan başka birşeye de ihtiyacı yoktu insanın.

Benim inandığım Allah adildir insanın yaptığına bakar söylediğine değil. Kimseyi sırf müslüman yada hristiyan yada herneyse bir dine mensup diye zalim yalancı müfteri her devrin adamı üç kagitci şerefsiz adamları cennete gondermez ya da dünyalar iyisi herkese faydası olan bir adamı sırf yanlış dine inandı yada hiçbir dine inanmadi diye ebedi cehenneme postalamaz. İyiler neye inanırlar inansında ya da hicbirseye inanmasalarda cennete giderler kötüler ise istediği kadar çok ibadet etsin cehenneme giderler. Ben ahirete de cennete de cehenneme de inanırım çünkü ben adalete inanırım. Ama bu cennet ve Cehennem kimsenin hayvani zevklerinin tatmin edildiği ya da insanlık dışı bir vahşete tabi tutulduğu yerler değil cehennem daha çok bir iç hesaplaşma ve hatalarla yüzleşme cennet ise dertlerin bittiği acıların sona erdiği kesintisiz bir huzur mutluluk ve sükun halidir.

Benim sana kadarlık hikayem budur bakalım zaman bizi nerelere savuracak.

Merhabalar öncelikle,forumu içsel çatışmalara düşünce,yaptığım araştırmalar sırasında buldum.33 yaşında, evli,2 çocuklu biriyim. Çok dindar olmamakla birlikte en nihayeti müslüman bir ailede yetiştim.Annem orucunu tam tutar, teravihleri kaçırmaz, ezan okununca oturur, mezarlıktan geçerken müzik kapatılır, bol dua okunur gibi eylemlerimiz vardı. Ailece içinde hiçbir zorlama ve baskı yoktu, oruçtu Namazdı gibi.bende dayanabildigim surece oruç tutmaya gayret ederdim.evlendikten sonrada 8 ay gibi bir süre 5 vakit namaz kıldım.hamileliğimde zorlanınca bıraktım. Tam ibedet edemesemde kalben inancım ve korkum tamdı açıkçası. Her daim duam ve şükrüm vardı. Son 3-4 senedir hergece dua ederken ya benim inandığım din yanlissa, yoksa.aslinda ben iyi birşey yaptığımı sanarken yanlış yapiyorsam diye düşünür olmuştum.ve hep tövbeyle savurdum, şeytanın işi dedim geçtim. Fakat bu sene bu sorgulamalarımın üstüne yenisi, bir yenisi daha eklendi. Eşimle arada sırada bu düşüncelerimi paylaştım aynı şüpheyi onunda yaşadığını ogrendim.ben son 4 gündür kesin bir şekilde deist oldum ve her geçen gün dahada emin oluyorum.bir anne olarak dünyadaki bu vahşet beni kahrediyor ve hiçbir açıklama beni tatmin etmiyor.o insanların sınavının bu olduğu, öte yerde çookk iyi olacakları falan filan.olmaz olmamalı.şuan dinden çıkmamla ilgili tek sorunum yıllardan beri gelen ağız alışkanlıklarım.ben ne kadarda sık dua eder ve Allahı anarmışım.her cümlemde inşallah, maşallah, hayırlısı, allah korusun, allah allah, aziz allah, allah razı olsun, allah yardımcın olsun, allah iyiligini versin, bismillahirahmanirrahim, Estağfurullah vs. Bunları birakmak istiyorum ama zor olacak sanırım. Birşey daha çocuklarıma hep allah sevgisini ve bol dua etmelerini ogretirdim şimdi ne yapmam nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum çünkü çok küçükler. Biri 5 biri 7 yaşında ve ve her gece dua ederek uyuyorlar.isteklerini söylüyorlar. Simdilik eşim ve arkadaşım dışında kimse deist olduğumu bilmiyor.hoşcakalin

Merhabalar öncelikle,forumu içsel çatışmalara düşünce,yaptığım araştırmalar sırasında buldum.33 yaşında, evli,2 çocuklu biriyim. Çok dindar olmamakla birlikte en nihayeti müslüman bir ailede yetiştim.Annem orucunu tam tutar, teravihleri kaçırmaz, ezan okununca oturur, mezarlıktan geçerken müzik kapatılır, bol dua okunur gibi eylemlerimiz vardı. Ailece içinde hiçbir zorlama ve baskı yoktu, oruçtu Namazdı gibi.bende dayanabildigim surece oruç tutmaya gayret ederdim.evlendikten sonrada 8 ay gibi bir süre 5 vakit namaz kıldım.hamileliğimde zorlanınca bıraktım. Tam ibedet edemesemde kalben inancım ve korkum tamdı açıkçası. Her daim duam ve şükrüm vardı. Son 3-4 senedir hergece dua ederken ya benim inandığım din yanlissa, yoksa.aslinda ben iyi birşey yaptığımı sanarken yanlış yapiyorsam diye düşünür olmuştum.ve hep tövbeyle savurdum, şeytanın işi dedim geçtim. Fakat bu sene bu sorgulamalarımın üstüne yenisi, bir yenisi daha eklendi. Eşimle arada sırada bu düşüncelerimi paylaştım aynı şüpheyi onunda yaşadığını ogrendim.ben son 4 gündür kesin bir şekilde deist oldum ve her geçen gün dahada emin oluyorum.bir anne olarak dünyadaki bu vahşet beni kahrediyor ve hiçbir açıklama beni tatmin etmiyor.o insanların sınavının bu olduğu, öte yerde çookk iyi olacakları falan filan.olmaz olmamalı.şuan dinden çıkmamla ilgili tek sorunum yıllardan beri gelen ağız alışkanlıklarım.ben ne kadarda sık dua eder ve Allahı anarmışım.her cümlemde inşallah, maşallah, hayırlısı, allah korusun, allah allah, aziz allah, allah razı olsun, allah yardımcın olsun, allah iyiligini versin, bismillahirahmanirrahim, Estağfurullah vs. Bunları birakmak istiyorum ama zor olacak sanırım. Birşey daha çocuklarıma hep allah sevgisini ve bol dua etmelerini ogretirdim şimdi ne yapmam nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum çünkü çok küçükler. Biri 5 biri 7 yaşında ve ve her gece dua ederek uyuyorlar.isteklerini söylüyorlar. Simdilik eşim ve arkadaşım dışında kimse deist olduğumu bilmiyor.hoşcakalin

Allahı anmak ve ona dua etmekte bence hiçbir sakınca yok neden olsun ki insan ait olduğu toplumdan bağımsız değildir soyutlanmak yanlış bir şekilde adapte olmak gerek. Ufakliklari ise iyi insan olmak vatana millete hayırlı olmak ve okuyup iyi eğitimli olmak konusunda klavuzlamak en iyisi gibi.

Ben deistforum.org a "karaaslan" rumuzu ile daha yeni katılan bir üyeyim gerçek adım emre karaaslan. Bu foruma yazacağım son mesajdır bu.

Ben deizm görüşünden vazgeçmiş bulunmaktayım. Sahabe Tabiin ve Tebe-i Tabiin in yani kısaca Selef-i Salihin'in doğrudan doğruya Hz. Muhammed aleyhisselam dan öğrenmiş oldukları Ehl-i sünnet vel Cemaat akidesi üzere İslam dini'ni kalben tasdik ettim ve dilimle de ikrar ediyorum vesselam.

Kuran-ı Kerim adlı kutsal kitabın Allah tan gelen bir kitap olduğuna kalben tatmin oldum. Çünkü hiçbir kitaba benzemiyor insanlık tarihinde yazılmış tüm kitapları bir araya getirin ve bu kitapları en iyi okuyucular okusun biz de dinleyelim hiçbiri Kuran-ı Kerimin dinleyene verdiği tarifsiz iç huzuru vermiyor. Bunun içerisinde yetişilen kültürle alakalı olabileceğini düşündüm başta ama İslam kültürü ile hiç alakası olmayan batılı ülkelerdeki insanlar arasında dahi Kuran-ı Kerim dinleyerek veya Ezan dinleyerek müslüman olanların varlığı ve hiçte azımsanmayacak olan sayıları bu düşünceden vazgeçirdi beni. İnanın bu kitabın arapça olması da ayrı bir mucizedir çünkü aynı kelimeler aynı mana ama ingilizcesi aynı duyguları yaşatmıyor keza fransızcası veya almancası veya ispanyolcası veya rusçası veya türkçesi de öyle illa ki arapça.

İşte bu Kuran-ı Kerimin ilahi bir kitap olduğu Allahtan geldiği konusunda beni kalben tatmin etti. Geri kalanlar ise tercüme deki bazı sıkıntılardan kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Hepinizin Hakkı hidayeti bulması için dua edeceğim.

Gitme, yalvarırım gitme. Daha bizi kendine benzetecektin. Gitme.
Ayrı ayrı zamanlarda, farklı farklı kişilerim katılımıyla yazıldığı için hiçbir kitaba benzemiyor. Ben de Müslüm dinlerken tarifsiz bir huzur duyuyorum. Teknolojinin ilerlediği son yıllarda hiç yeni müslüman olan yok kendini kandırma. Kuran'ın otantik felsefesinden hoşlanmak diye bişey var.
İllaki bir lisanla anlatmak zorunda değildi dinini. İnsan doğduğu anda annesinin memelerine sarılır ya. Kudreti yetiyorsa öyle öğretseydi ya bize dinimizi.
Allah cebrail'e demiş. O muhammet'e aktarmış. Muhammet Arapça'ya dönüştürüp etrafındakilere. Aradan Onlarca yıl geçtikten sonra Ebu Bekir sahabileri toplamış. "Not ettiklerinizi getirin derleyelim" demiş. Bir heyet bunları toplayıp derlemişler. Adını Kur-an koymuşlar. vs vs.
Kal benim için. Muck

Ha bi de Şeytanı yarattı. Yani "Ben"
Sizi yolunuzdan çevirmek için

aranıza katıldım. sevgiler.

Karaaslan demiş ki:Ben deistforum.org a "karaaslan" rumuzu ile daha yeni katılan bir üyeyim gerçek adım emre karaaslan. Bu foruma yazacağım son mesajdır bu.

Ben deizm görüşünden vazgeçmiş bulunmaktayım. Sahabe Tabiin ve Tebe-i Tabiin in yani kısaca Selef-i Salihin'in doğrudan doğruya Hz. Muhammed aleyhisselam dan öğrenmiş oldukları Ehl-i sünnet vel Cemaat akidesi üzere İslam dini'ni kalben tasdik ettim ve dilimle de ikrar ediyorum vesselam.

Kuran-ı Kerim adlı kutsal kitabın Allah tan gelen bir kitap olduğuna kalben tatmin oldum. Çünkü hiçbir kitaba benzemiyor insanlık tarihinde yazılmış tüm kitapları bir araya getirin ve bu kitapları en iyi okuyucular okusun biz de dinleyelim hiçbiri Kuran-ı Kerimin dinleyene verdiği tarifsiz iç huzuru vermiyor. Bunun içerisinde yetişilen kültürle alakalı olabileceğini düşündüm başta ama İslam kültürü ile hiç alakası olmayan batılı ülkelerdeki insanlar arasında dahi Kuran-ı Kerim dinleyerek veya Ezan dinleyerek müslüman olanların varlığı ve hiçte azımsanmayacak olan sayıları bu düşünceden vazgeçirdi beni. İnanın bu kitabın arapça olması da ayrı bir mucizedir çünkü aynı kelimeler aynı mana ama ingilizcesi aynı duyguları yaşatmıyor keza fransızcası veya almancası veya ispanyolcası veya rusçası veya türkçesi de öyle illa ki arapça.

İşte bu Kuran-ı Kerimin ilahi bir kitap olduğu Allahtan geldiği konusunda beni kalben tatmin etti. Geri kalanlar ise tercüme deki bazı sıkıntılardan kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Hepinizin Hakkı hidayeti bulması için dua edeceğim.

Hayatında hiç kitap okudun mu acaba, Kuran'ın her kitaptan üstün olduğundan bahsediyorsun. Bana da anime izlemek huzur veriyor. O zaman animeyi Tanrı gönderdi. Tamamen öznel düşünceni yazmışsın. Bu yazdığın kanıtlamaz Tanrının Kuran'ı gönderdiğini.