Hadi diyelim ki NG televizyonu bir grup bilim adamıyla dalavere yapıyor. Çünkü Müslümanlar bunu söylüyor.
))
Peki Kuran nasıl yazılmış ona bakalım. Adeta bir serüven ve yılan hikayesine dönen bir mevzudur.
Kafaya Göre Yazım Bölüm 1
Hz. Ali, Hz. Abdullah b. Mesud, Hz. Aişe, Hz. Abdullah b. Abbas gibi bazı sahabelerin elindeki yazımlar vardı. Daha Kur'an'ın vahyi tamamlanmadan (peygamber vefat etmesine 9 gün kala yeni vahiy almış) yukarıdaki isimler parça parça ayetleri yazıyordu. Bu yazılar, onların kendilerine özel yazılar olduğu için, ayetin anlamını açıklayan bazı haşiye türü eklemeleri yazmakta bir sakınca görmemişlerdi. Halbuki daha sonra bu farklı ifadeler veya açıklamalar başkaları tarafından ayetin kendisi olarak değerlendirilebiliyordu. Çok ciddi örnekleri var.
Değiştirme Müdahalesi I.Etap Bölüm 2
Daha sonra,yedi(7) lehçe, farklı telaffuz ve benzeri sebeplerden dolayı, Hz. Osman devrinde, daha önce Hz. Ebu Bekir döneminde bir araya getirilen ve daha sonra Hz. Hafsa yanında bulunan Kur'an sahifeleri esas alınarak dört veya yedi adet Mushaf nüshaları düzenlenmiştir. Müslümanlar arasında bu konuda birliği sağlamak maksadıyla, bazı kimselere özel kayıtları sahabelerin onayıyla yaktırmıştı.
Burada çok ciddi bir kaos oluştuğu görülüyor.
Neyse devam edelim.
Değiştirme Müdahalesi II. Etap Bölüm 3
Hz. Ömer bir şekilde ısrar edip Hz. Ebubekir'e yeni bir düzenleme yapması için teşvik veriyor. Zeyd bin Sabit başkanlığında bir heyet oluşturuluyor, Kuranı toplayıp bir kitap haline getirme görevini bu heyete veriyor. Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Osman, İbni Kâab Zeyd’e bu görevde yardımcı oluyorlar. Yaklaşık bir yıl sonra Kuran, ciltli bir kitap haline getirilmiştir, ama sure sıralarına riayet edilmemiştir.
Değiştirme Müdahalesi III. Etap Bölüm 4
Müslümanların Kur’an’ın kelimelerini değişik şekillerde okudukları haberi üzerine, Hz. Osman'ın emriyle dördü asıl, on iki kişilik bir heyet oluşturulmuş. Hz. Ebu Bekir zamanında yazılan Kuran'a bakılarak çoğaltılmış olan Mushaf, aynı zamanda sure sıraları da Hz. Muhammed'in emrettiği gibi düzenlenmiştir.(Neden daha önce böyle düzenlenmedi?Emir mi yoktu da sonradan böyle bir emir icar edildi?) Bu tasnifte ihtilaf edilen kelimelerde Kureyş lehçesine göre yazılmıştır. (Demek ki daha önceki ekibin yazdığı hala ihtilaf içeriyor ya da beğenilmiyor) Bundan sonra Kur’an önemli şehir merkezlerine gönderilmiştir. (İstediği gibi düzenledi, istediği lehçeye çevirdi ve kargoladı)
Değiştirme Müdahalesi IV. Etap Bölüm 5
Aradan zaman geçtikten sonra V. etaba geçiliyor ve bu etap 72 yıl sürüyor.
O dönemde Arap harflerinde nokta ve hareke yoktu, Hz. Muaviye devri Irak valisi Ziyad bin Ebih, Arapçayı bilmeyen Müslümanların, Kuran'ı yanlış okumasını önlemek için devrin alimlerinden Ebu'l Esved Dueli'yi görevlendiriyor. O da kelimelerin sonuna harekeyi belirlemek için nokta koyuyor. Daha sonra Haccac, kâtiplerinden Nasr bin Asım ve Yahya bin Ya’mer’e harflere nokta koymalarını emreder. Harflere ve noktalara bugünkü şeklini veren, Halil bin Ahmet (718'de) oluyor.
*******
Sayın dostlarım yukarıda derlediğim anlatımı HİÇBİR MÜSLÜMAN yalanlamaz, YALANLAYAMAZ. Çünkü ben de onların bildiği kronolojiyi yazdım. Peki asıl bomba nedir biliyor musunuz????? Bütün bu kronoloji en gerçek, en sahih denilen o meşhur hadisleri yazan Buhari gibi adamların naklettiklerinden ortaya çıkmıştır. Bütün Müslümanlar bu adamalara güvenmek zorundadır.
AAA hayır biz tamamen güvenmeyiz derlerse HADİSleri aktaran bu sahih kaynaklara güvenmezlerse ben diyeyim, Müslümanlık bugünkünden ÇOOOK farklı olur. En basitinden namazın nasıl kılınacağı, ne kadar kılınacağı değişir. En basitinden giyim kuşam değişir. Her şey kalkar veya değişir.
Namaz Konusunda Not
Namazın Kuran'da 5 vakit olduğunu gösteren hiçbir şey yoktur. Sadece Sad, İsra ve Taha surelerinde yani 3 yerde zaman tarifi verilir. Onlarda da bazılarında namaz değil ''TESPİH ET'' denir. İsteyen kafasına göre yorumladığı için olaylar bu hale gelir. O sebeple bazı Müslümanlar hiç namaz kılmıyor, bazıları 3 vakit kılıyor, bazıları 5 vakit kılıyor.
Kaç tane Müslümanlık var ve hangisi doğru? Hepsi kendisini doğru görüyor. Daha Kuran yazılırken yukarıda anlattığım gibi yılan hikayesine dönmüşken, Müslümanlar az bile parçalara ayrılmış.
Bazıları da diyor ki, aslında çoğu diyor: ''Yakıldı, toplandı vs. bunları geçin, asıl Kuran ezberlenmiş olandır ve şaşmadan nakledilebilmiştir.'' Ben de diyorum ki, demek ki nakledilememiş ki tek tip Müslümanlık yok ve Kuran yazılışına 100 yıl içinde kırk kere müdahale edilmiş. Her sıkışıklıkta da işin içine iman, nur vs. katmasalar olmuyor.
Ağzımı bozup son bölümü yazmak istiyorum kusuruma bakmayınız.
Lan senin inandığın biçimde bir yaratıcı bildiğin becereksiz ki zırt pırt din gönderip güncelliyor, her kitabında da bir önceki gönderdiğine çamur atıyor. ''ama insanlar bozduuu'' lan bi sus! İşte becereksiz ki bozuk mal üretiyor o zaman. Hay sizin mantık kapasitenize tüküreyim!