merhabalar,
kişisel gelişimimizi kendimiz sağlayana kadar bir çok baskı altında kalıyoruz hepimiz.Sözde seçme şansı veriliyor,fakat neleri seçebileceğimiz hiç bir zaman öğretilmiyor.aslında daha çocukken on onbir yaşlarında alıyoruz ilk resmi baskıyı "Din kültürü ve ahlak bilgisi" adı altında..akabinde anlatılmaya başlanıyor muhammedin hayatı,hendek savaşı ve ezberletiliyor bi kaç sure..
Ben ailemin yanında büyümedim.yanında kaldığım insanın şu sözlerini hatırlıyorum kendimi zorladıkça.." pis muhammed kendi yanına çekmek için herkesi kandırmış,insanları bayıltıp yeraltına götürmüşler ,öldün ve cehennemdesin.sana bir şans daha veriyoruz ki git insanlara gördüklerini anlat diye. sonra hooop bir daha bayıltıp tekrar yeryüzüne..." neyse ki o,insanlar kadar kadar kötü değildi,beni karşısına alıp anlatmıyordu bunları,duyuyordum,soranlara ben ateistim diyordu.
Benim ailem alevi.gerçek bir alevi.o yüzden ailemin yanna geldiğimde yaşıtlarım gibi kuran kurslarına falan da gönderilmedim. şimdi düşünüyorum ne kadar da şanslıymışım.aslında ben o zamanlar hem seçme şansını hem de farklı olanı görme şansını yakalamışım.
lise zamanlarından beri inanmadığımın farkındayım ve anlayıp soranlara da terimler kullanmadan söylüyordum inanmadığımı. Beni ikna etmeye çalışan çok arkadaşım oldu ki şuan üniversitedeyim hala da var. Vazgeçmiyorlar inanmaktan ve inandırmaya çalışmaktan
buraya nasıl geldiğimi anlatayım biraz da.dün gece çook eski bi arkadaşımla konuşuyordum. 3 4 yıldır iletişim kurmuyorduk.inancın var mı dedi birden.dine inanmıyorum fakat bi Tanrı'm var dedim. Deistsin yani dedi..ne kadar da cahilmişim ,araştırmamışım hiç bişeyi.inanın bilmiyordum böyle bi olgu olduğunu.içimden "o ne ki lan?" derken,ona "evet" dedim ve başladım araştırmaya.deistmişim ve farkında değilmişim.iyi ki onunla karşılaşmışım diyorum şimdi.sizleri sevdim.aslında baskılardan kendini sıyırıp mantığıyla kendi yolunu seçenleri hep takdir etmişimdir.
Bu kadarcık.Teşekkür ederim ((:
kişisel gelişimimizi kendimiz sağlayana kadar bir çok baskı altında kalıyoruz hepimiz.Sözde seçme şansı veriliyor,fakat neleri seçebileceğimiz hiç bir zaman öğretilmiyor.aslında daha çocukken on onbir yaşlarında alıyoruz ilk resmi baskıyı "Din kültürü ve ahlak bilgisi" adı altında..akabinde anlatılmaya başlanıyor muhammedin hayatı,hendek savaşı ve ezberletiliyor bi kaç sure..
Ben ailemin yanında büyümedim.yanında kaldığım insanın şu sözlerini hatırlıyorum kendimi zorladıkça.." pis muhammed kendi yanına çekmek için herkesi kandırmış,insanları bayıltıp yeraltına götürmüşler ,öldün ve cehennemdesin.sana bir şans daha veriyoruz ki git insanlara gördüklerini anlat diye. sonra hooop bir daha bayıltıp tekrar yeryüzüne..." neyse ki o,insanlar kadar kadar kötü değildi,beni karşısına alıp anlatmıyordu bunları,duyuyordum,soranlara ben ateistim diyordu.
Benim ailem alevi.gerçek bir alevi.o yüzden ailemin yanna geldiğimde yaşıtlarım gibi kuran kurslarına falan da gönderilmedim. şimdi düşünüyorum ne kadar da şanslıymışım.aslında ben o zamanlar hem seçme şansını hem de farklı olanı görme şansını yakalamışım.
lise zamanlarından beri inanmadığımın farkındayım ve anlayıp soranlara da terimler kullanmadan söylüyordum inanmadığımı. Beni ikna etmeye çalışan çok arkadaşım oldu ki şuan üniversitedeyim hala da var. Vazgeçmiyorlar inanmaktan ve inandırmaya çalışmaktan
buraya nasıl geldiğimi anlatayım biraz da.dün gece çook eski bi arkadaşımla konuşuyordum. 3 4 yıldır iletişim kurmuyorduk.inancın var mı dedi birden.dine inanmıyorum fakat bi Tanrı'm var dedim. Deistsin yani dedi..ne kadar da cahilmişim ,araştırmamışım hiç bişeyi.inanın bilmiyordum böyle bi olgu olduğunu.içimden "o ne ki lan?" derken,ona "evet" dedim ve başladım araştırmaya.deistmişim ve farkında değilmişim.iyi ki onunla karşılaşmışım diyorum şimdi.sizleri sevdim.aslında baskılardan kendini sıyırıp mantığıyla kendi yolunu seçenleri hep takdir etmişimdir.
Bu kadarcık.Teşekkür ederim ((: