İnsan aklı eşyayı zıddıyla veya eşiyle tanır..Yukarı nedir tanımamız veya bilmemiz için aşağıyı, büyük nedir bilmek için küçüğü, alt nedir bilmek için üstün olması gerek, yani zihin mutlaka kıyas yaparak tanımaya veya bilmeye çalışır...Zihnin çalışma biçimi bu..Onun için Allahın zatını düşünmek mümkün değil...Çünkü kıyas yapamıyoruz..Çünkü Allah çifti veya zıttı yoktur...Bu nedenle Allahın zatını idrak etmek insan aklı için mümkün değildir....
Biz Allah ile özne nesne ilişkisine girmiyoruz.Çünkü biz köle değiliz kuluz...Hiçbir köle efendisine itaat edip etmeme hürriyetine sahip değil.Fakat Rabbimiz kuluna herşeyi kendisi yarattığı halde iradeyi kendisi verdiği halde itaat edip etmeme özgürlüğünü bahşetmiştir.Bu köle olmadığımızı kul olduğumuzun en büyük özelliğidir.Bu bizi Allah karşısında nesne değil özne kılar..Eşhedü enla ilahe illallah...İslami girişin ilk anahtarı olan bu kelimeyi söyletilmesinin nedeni nedir sizce ? Cevap : Sen bana şahid olur musun kulum .. Yarabbi ben sana şahid olmazsam ne kaybedersin..Hiç bir şey kulum..Varlık bana şahid, sen bana şahid olmazsan hücren şahid, işin özü sen bana şahid olmamakla şahid olmamış olmuyorsun.Çünkü dilinle yalanlarsan halin beni tastik ediyor.Dolayısıyla şahid olmamak gibi bişey yok.Fakat sen bilinçli olarak şahid olmayabilirsin.Ama sen şahid olduğunda benim hiçbir şeyim artmıyacak..Fakat ben seni şahid tutmakla seni ONURLANDIRIYORUM..seni ÖZNE kılıyorum farkındamısın.
Eşhedu derken nasıl başlıyoruz BEN ilk kelime BEN..ordaki e elif beni temsil ediyor.Ben birinci tekil şahıs.Yani BEN de bakim.özne ol..Yani benim karşımda dahi NESNE olma..Benim karşımda dahi nesne olma diyorsam gidip te malın, paranın, insanın, yöneticinin, nefsinin, kadının, erkeğin, makamın, öküzün, kurdun karşısında köle olmana ben nasıl razı olurum ey kul...Şirkin neden büyük bir zulum olduğu anladın mı ey kul...Tevhidi neden bir numaraya yerleştirdiğimi ve İnsanlık tarihi boyunca tüm vahiylerin eksenine Tevhidi koyduğumu anladın mı ey kul..SENİN için..
Ben diyen BEN'e bir bak sana ait bişey söyle..Sen kimsin sen kendini ne zaman aldın..Benim dediğin hiçbir şey senin değil..Aslında tevhid haddini bilmektir, şirk haddini bilmemektir..Aynı zamanda hakkını bilmemektir.Eşya karşısında değerini ve Allah karşısında hakkını bilmemektir.
Eşhedu dediğimizde Rabbimiz muhatap alıyor...Hitap ediyor ve muhatap alıyor...Bir hiçken Allahın en gözde eseri oluyoruz...
Tevhid hayatın sırrıdır.Sadece bizim Rabbimizi tanıma sırrımız değil, aynı zamanda varlığı tanıma sırrıdır.Varlığa bakışımız ve varlıkla kurduğumuz ilişki özünde bizim varlığı algı tarzımızdan kaynaklanır..Ve doğal olarak bu algı, varlığa olan yaklaşmamızı gösterir..Mesala kedi yavrusunu yemek istediği zaman fareye benzetirmiş, bizde ekmeği çöpe attığımız zaman verdim parasını deriz, benim deriz.İsraf tevhid'ten uzaklaşmaktır.Her günah tevhid'ten uzaklaşmaktır..Benim değil mi demeden israf işleyemezsiniz...Senin olmayan bişeyi israf edebilir misiniz..
Benim değil mi demeden günah işleyemezsiniz..Benim değil mi demeden fiziğinizi teşhir edemezsin, senin olmayan bir fiziği teşhir edebilirmisiniz veya benim malım değil mi demeden cimrilik edemezsin, sana ait olmayan bir malın cimriliğini yapabilirmisiniz..
Varlığa karşı bu algı hatası bizim tevhid'ten uzaklaştığımızı gösterir...Tevhid yaradanın varlığa koymuş olduğu yasaları olduğu gibi kabul edip ona göre yaşamaktır.Allah a ait yetkileri kendine,bir başkasına veya bir sistememe vermemektir...Hayatının her alanında (sosyal hayat,ticari hayat, siyasi hayat, ailevi hayat vs...) Allah göre yaşamaktır...Şirk kendine tanrı atamaktır...Allahım sosyal hayatımı sen düzenle ama ticari hayatımı kapitalizm düzenlesin.Veya Allahım ibadetlerim sana siyasi hayatım şu izm'lere....Veya Allahım hayatımın yüzde 70'i sana yüzde 30'u keyfime veya nefsime kalsın...Bu şirk'tir...Bize ait hiçbir şey yok ki hükmümüz veya keyfice bir davranışımız olsun...Size ait olmayan birşey hakkında hüküm verebilirmisiniz veya keyfi davranabilirmisiniz....
Biz Allah ile özne nesne ilişkisine girmiyoruz.Çünkü biz köle değiliz kuluz...Hiçbir köle efendisine itaat edip etmeme hürriyetine sahip değil.Fakat Rabbimiz kuluna herşeyi kendisi yarattığı halde iradeyi kendisi verdiği halde itaat edip etmeme özgürlüğünü bahşetmiştir.Bu köle olmadığımızı kul olduğumuzun en büyük özelliğidir.Bu bizi Allah karşısında nesne değil özne kılar..Eşhedü enla ilahe illallah...İslami girişin ilk anahtarı olan bu kelimeyi söyletilmesinin nedeni nedir sizce ? Cevap : Sen bana şahid olur musun kulum .. Yarabbi ben sana şahid olmazsam ne kaybedersin..Hiç bir şey kulum..Varlık bana şahid, sen bana şahid olmazsan hücren şahid, işin özü sen bana şahid olmamakla şahid olmamış olmuyorsun.Çünkü dilinle yalanlarsan halin beni tastik ediyor.Dolayısıyla şahid olmamak gibi bişey yok.Fakat sen bilinçli olarak şahid olmayabilirsin.Ama sen şahid olduğunda benim hiçbir şeyim artmıyacak..Fakat ben seni şahid tutmakla seni ONURLANDIRIYORUM..seni ÖZNE kılıyorum farkındamısın.
Eşhedu derken nasıl başlıyoruz BEN ilk kelime BEN..ordaki e elif beni temsil ediyor.Ben birinci tekil şahıs.Yani BEN de bakim.özne ol..Yani benim karşımda dahi NESNE olma..Benim karşımda dahi nesne olma diyorsam gidip te malın, paranın, insanın, yöneticinin, nefsinin, kadının, erkeğin, makamın, öküzün, kurdun karşısında köle olmana ben nasıl razı olurum ey kul...Şirkin neden büyük bir zulum olduğu anladın mı ey kul...Tevhidi neden bir numaraya yerleştirdiğimi ve İnsanlık tarihi boyunca tüm vahiylerin eksenine Tevhidi koyduğumu anladın mı ey kul..SENİN için..
Ben diyen BEN'e bir bak sana ait bişey söyle..Sen kimsin sen kendini ne zaman aldın..Benim dediğin hiçbir şey senin değil..Aslında tevhid haddini bilmektir, şirk haddini bilmemektir..Aynı zamanda hakkını bilmemektir.Eşya karşısında değerini ve Allah karşısında hakkını bilmemektir.
Eşhedu dediğimizde Rabbimiz muhatap alıyor...Hitap ediyor ve muhatap alıyor...Bir hiçken Allahın en gözde eseri oluyoruz...
Tevhid hayatın sırrıdır.Sadece bizim Rabbimizi tanıma sırrımız değil, aynı zamanda varlığı tanıma sırrıdır.Varlığa bakışımız ve varlıkla kurduğumuz ilişki özünde bizim varlığı algı tarzımızdan kaynaklanır..Ve doğal olarak bu algı, varlığa olan yaklaşmamızı gösterir..Mesala kedi yavrusunu yemek istediği zaman fareye benzetirmiş, bizde ekmeği çöpe attığımız zaman verdim parasını deriz, benim deriz.İsraf tevhid'ten uzaklaşmaktır.Her günah tevhid'ten uzaklaşmaktır..Benim değil mi demeden israf işleyemezsiniz...Senin olmayan bişeyi israf edebilir misiniz..
Benim değil mi demeden günah işleyemezsiniz..Benim değil mi demeden fiziğinizi teşhir edemezsin, senin olmayan bir fiziği teşhir edebilirmisiniz veya benim malım değil mi demeden cimrilik edemezsin, sana ait olmayan bir malın cimriliğini yapabilirmisiniz..
Varlığa karşı bu algı hatası bizim tevhid'ten uzaklaştığımızı gösterir...Tevhid yaradanın varlığa koymuş olduğu yasaları olduğu gibi kabul edip ona göre yaşamaktır.Allah a ait yetkileri kendine,bir başkasına veya bir sistememe vermemektir...Hayatının her alanında (sosyal hayat,ticari hayat, siyasi hayat, ailevi hayat vs...) Allah göre yaşamaktır...Şirk kendine tanrı atamaktır...Allahım sosyal hayatımı sen düzenle ama ticari hayatımı kapitalizm düzenlesin.Veya Allahım ibadetlerim sana siyasi hayatım şu izm'lere....Veya Allahım hayatımın yüzde 70'i sana yüzde 30'u keyfime veya nefsime kalsın...Bu şirk'tir...Bize ait hiçbir şey yok ki hükmümüz veya keyfice bir davranışımız olsun...Size ait olmayan birşey hakkında hüküm verebilirmisiniz veya keyfi davranabilirmisiniz....