www.deizm.org'un gelişmesi için bir şeyler yapmak istemez misin?

İletişim: deizmturkiye@gmail.com

Join the forum, it's quick and easy

www.deizm.org'un gelişmesi için bir şeyler yapmak istemez misin?

İletişim: deizmturkiye@gmail.com

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
#SomayıUnutma
Sorumluların ceza almaları için, böyle bir katliamın bir daha yaşanmaması için #SomayıUnutma.

2 posters

    Küçük Prens

    sophia
    sophia
    Katılımcı Üye
    Katılımcı Üye


    Kadın Mesaj Sayısı : 53
    Yaş : 38
    Katkı Puanı : 66
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 19/06/10

    Küçük Prens Empty Küçük Prens

    Mesaj tarafından sophia Salı Haz. 29, 2010 7:44 pm



    'Küçük Prens'in yaratıcısı, Fransız romancı ve pilot Antoine de Saint-Exupery 1900 yılında doğdu.

    29 haziran 1900'de Lyon'da doğan Fransız pilot, yazar ve şair Antoine de Saint-Exupery, özellikle 'Küçük Prens' ('Le Petit Prince') isimli eseriyle ün kazandı.

    İsviçre'de öğrenim gördü. 1921'de Fransız Hava Kuvvetleri'ne katıldı. Ordudan ayrıldıktan sonra hava postacılığı yaptı. İlk kitabı 'Güney Postası' ('Courrier-Sud') 1928'de yayımlandı. İkinci kitabı 'Gece Uçuşu'ydu ('Voil de Nuit').

    1939'da yakın dostu Andre Gide'in ısrarı ile bir pilotun gözünden yazdığı 'İnsanların Dünyası' ('Terre des Hommes') Fransız Akademisi Büyük Roman Ödülü'nü kazandı. 1943'te ünlü romanı 'Küçük Prens' ('Le Petit Prince') yayımlandı.

    Aynı yıl İkinci Dünya Savaşı sırasında tekrar ordu için uçmaya başlayan yazar 1944'te vuruldu ve büyük bir kaza geçirdi. Uçağı ve cesedi bulunamadı.

    Tamamlanmamış olan, politikaya ve diğer ideallerine yer verdiği kitabı 'Çölün Bilgeliği' ('La Citadelle') 1948 yılında yayımlandı. Yeni yapılan Lyon Havaalanı'na Antoine de Saint-Exupery adı verildi.

    'Küçük Prens'

    Sahra Çölü'ne düşen pilot Küçük Prens'le karşılaşır. Saint-Exupery, Küçük Prens'in ağzından insanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını anlatır.

    Saint-Exupery, Küçük Prens'e uçağının mecburi iniş yapmış olduğu bir çölde rasladığını anlatarak başlar. Ondan bir koyun resmi çizmesini ister. Ama Küçük Prens, Saint-Exupery'nin karaladığı eskizlerden hiçbirini beğenmez.

    Motorunu tamir etme telaşında olan pilot nihayet bir sandık resmeder ve hayvanın bunun içinde olduğunu söyler. Bedeni görünmeyen koyun tam Küçük Prens'in arzuladığı gibidir.

    Daha sonra Küçük Prens'in kendi gezegeni, gezdiği diğer gezegenler ve gülünün hikayesini okuruz. Sonunda dünyadan biraz bezgin düşen Küçük Prens tekrar gezegenine dönmeye karar verdiğinde çölde tanıştığı zehirli yılana kendini sokturur:

    "Ayak bileği hizasında sarı bir kıvılcım çakar gibi oldu. Bir an durakaldı. Bağırmadı. Bir ağaç gibi yavaştan düştü. Kumdan dolayı ses bile çıkmadı. Şimdi biraz teselli olmuş gibiyim. Tam değilse bile...

    Ama biliyorum gezegenine döndü çünkü gün ışıdığında vücudunu bulamadım. Ağır değildi. Ve geceleri yıldızları dinlemesini seviyorum. Sanki beş yüz milyon çıngırak..."

    Mevcut olmayan bir koyun gerçeğinde başlayan 'Küçük Prens' yine mevcut olmayan bir vücut gerçeğinde noktalanır. Kitapta Küçük Prens'in yaşadığı astreoidi (b 612) bulanın bir Türk astronom olduğu yazılıdır.

    Hatta bu astronom bulduğu astreoidi, uluslararası bir kongrede anlatmıştır ama fesli kafası ve doğulu giysilerinden dolayı kimse onu dinlememiştir.

    Ama bir Türk diktatör (kitaba göre) gelip giysi devrimini yapıp herkesi Avrupalı gibi giyinmeye zorlamasından sonra aynı astronom bu defa modern kıyafetlerle kongreye katılır ve herkes ikna olur.

    Bu satırlar yüzünden uzun yıllar Türk okuyucusu kitabı sansürlü okumuştur. Yine bu yüzden bu kitap 2005 yılında çocuklara önerilen 100 temel eser arasından çıkarıldı.

    Kitaptan alıntılar

    "Eğer insan bir çiçeği seviyorsa ve milyonlarca yıldızın üzerinde bu çiçekten yalnızca bir tanecik varsa, yıldızlara uzaktan bakmak bile bu insanı mutlu etmeye yeter. Çünkü insan kendi kendine 'işte benim çiçeğim oralarda bir yerde' diyebilir."

    "Eğer büyüklere, 'güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı: Pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var' derseniz, nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlayamazlar. Ne zaman ki onlara, 'yüz milyonluk bir ev gördüm' dersiniz, işte o zaman size, 'ooo, ne kadar güzel bir evmiş' derler gözlerini koca koca açıp."

    "Sen de kendi kendini yargılarsın, diye karşılık verdi kral. En zoru da budur. İnsanın kendini yargılaması başkasını yargılamasından daha zordur. İyi yargılamayı başarırsan, gerçek bilge olduğunu kanıtlamış olursun."

    "İnsanların arasında da yalnız kalır insan."

    "Güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. Kimse sizin için canını vermez. Buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. Çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. Yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. Çünkü benim gülümdür o..."

    para_herseydir
    para_herseydir
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    Erkek Mesaj Sayısı : 11
    Yaş : 40
    Katkı Puanı : 13
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 11/09/10

    Küçük Prens Empty Geri: Küçük Prens

    Mesaj tarafından para_herseydir C.tesi Eyl. 11, 2010 3:59 am

    Bu kitabı iletişim fakültesinde bir çok hoca bana tavsiye etmişti. Bir ara kütüphaneye gidip okuyacağım bunu.

      Forum Saati Salı Mayıs 14, 2024 1:43 pm