Ateizmin Doğurduğu Davranış Bozuklukları Ve Psikolojik Sorunlar
Tanım: Davranış Bozukluğu Temel Özellikleri Başkalarının Temel Haklarına Saldırıldığı Ya Da İçinde Bulunulan Yaşa Uygun Olarak Başlıca Toplumsal Değerlerin Ya Da Kuralların Hiçe Sayıldığı, Tekrarlayıcı Bir Biçimde Ve Sürekli Olarak Görülen Bir Bozukluktur.
Özellikle Sosyal Medyada Ortaya Konulan Yazınsal Dışa Vurumlar İncelendiğinde, Ateizm Düşüncesini Benimseyen Kişilerin Benzer Karakteristiklerde Davranış Bozuklukları Sergiledikleri Görülmektedir. Bu Bozuklukların Temel Sebebi, Ateizm Düşüncesinin Ortaya Koyduğu Yanlış Değerlendirmelerin Bir Sonucu Olarak, İnsanın Yaratılıştan Sahip Olduğu Bazı Ruhi Gereksinimlerin Yok Farzedilmesi Ve Buna Bağlı Olarak, Ortaya Çıkan İçsel Çelişkiler Olarak Görülebilir. Bu Bağlamda, Özellikle Ateizm Düşüncesi Üzerinden Oluşturulmaya Çalışılan Hayat Perspektiflerinin Ortaya Çıkardığı Sorunlardan Bazıları Şöyle Sıralanabilir:
(1)Yokluk Kavramının İçselleştirilmesi: Bilinç İnsanın Yaşadığımız Evrende Sahip Olduğu, Kendisine Verilen En Değerli Özelliğidir, Aynı Zamanda Bilinç, Varolmanın Farkındalığını Oluşturması Açısından Da Eşsiz Bir Zenginlik Sunar. İnsan Yokluk Ve Varlık Kavramlarını, Anlamlandırmaları, Değer Farkındalıklarını, Estetik Farkedişleri Hep Sahip Olduğu Bilinçle Yapmaktadır. Ateizm Düşüncesi, İnsanın Sonsuz Varolma Arzusunu Ve İsteğini Sahip Olduğu Bu En Yetkin Özelliğinin Yani Bilincinin Önüne Koyar Ve Kabul Etmesini İster…
Bu Durum İnsanın Etrafındaki Her Şeye Karşı Bir Değersizlik Atfetmesi, Ahlaki Kavramların Yok Sayılması, Toplumdan Kopuş Gibi Olumsuzlukların Ortaya Çıkmasına Sebep Olur.
(2)Mutluluk Amacından Yoksunluk: Her İnsanın En Büyük İdeali Ve En Büyük Amacı Şüphesiz Ki Mutlu Olmak Ve Bu Mutluluğu Devam Ettirmektir. Her Şeyin Sonlu Olduğu Düşüncesi, İnsanda Mutluluk Amacının Yitirilmesine Sebep Olur..Bu Konuda Bedri Ruhselman’ın Söylediği Şu Sözler Çok Anlamlıdır: “(…) İnsanlar Gerçek Mutluluk Ve Kurtuluşu, Ancak Maddelere Tapan Benliklerinin Heva Ve Hevesine Tutsak Olmuş İradelerine Göre Değer Biçtikleri Birtakım Uydurma Kurallardan Beklemektedirler. (…) Maddelere Ve Objelere Bağlı Mutluluklar, Doğal Olarak Bu Cansız Şeyler Gibi Geçicidir (Fanidir) Ve Günün Birinde Onlar Gibi Çökecek, Yıkılıp Gidecek, Yok Olacaklardır. Fani Şeylere Bağlı Ve Onlarla Geçerli Hiçbir Mutluluk Devamlı Olamaz.Devam Eden, Ölmeyen Bir Mutluluk, Ebedi (Sonsuz) Değerlere Bağlı Ve Onlarla Geçerli Bir Mutluluktur. Şu Halde Hakiki Mutluluğun Kaynaklarından Birini De, Ebedi Olan Canlı Varlıklara, Özellikle İnsan Ruhlarına Duyulan Sevgi Oluşturur. Çünkü O (Sevgi) Ebedidir. (…) İnsanın Hakiki Mutluluğunun İlk Kapılarını Açan Sevgi, Merhamet, Şefkat Ve Yardım Duygularıyla Beslenir. Bu Duygular Mutluluk Kapısının En Sadık Kapıcılarıdır. Bunlar İzin Vermeden Ne Gerçek Sevgiye Ulaşılır, Ne De Büyük Mutluluğun Kapıları Açılır.” Hiç Bir Manevi Değerin Olmaması, Anlamsızlık Ve Değersizlik Üzerine Kurulan Ateizm Tarafından İnsanın Önüne Konulan, Sonluluk Ve Yokluk Kavramları İnsanın Mutluluk Amacından Mahrum Kalmasını Doğuracağı İçin İnsanı Ciddi Ruhsal Çıkmazlara Sürükler.
(3)Kronik Amaçsızlık: İnsanlar Belirli Amaçlara Sahip Değillerse Boşluğa Düşerler, İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran En Önemli Özelliklerden Biri De Bu Amaçlılık Farkındalığıdır..Amaçlılık Sonuç Odaklı Motivasyonu Doğurur, Motivasyon İnsanın Hayata Tutunmasının En Önemli Etkenlerindendir. Ateizmin İnsan Psikolojisinde Yaptığı En Büyük Yıkımlardan Biri İnsanın Motivasyon Potansiyelini Kıran Genel Amaçsızlık Sendromudur.
Ateizm İnsanın Sürekli Başarı, Başarının Tekrarı, Gelişim, Değişim, Kendini Gerçekleştirme, Potansiyelini Ortaya Koymak Vd. Gibi Amaçlılık Alt Disiplinlerini Zamanla Deforme Eder Ve İlerleyen Süreçte Amotivational Syndrome Denilen Motivasyonsuzluk Hastalığının Gelişmesine Zemin Hazırlar.
(4) Ahlaki Çöküntü Sorunu Ve Değersizleştirme Takıntısı: İnsan Yaratılış İtibariyle Belirli Ahlaki Değerlere Sahip Olarak Gelir, Acıma Duygusu, Sevme Duygusu, Yardım Etme Duygusu Gibi Pek Çok İnsani Duygular Yaratılışta Potansiyel Olarak Var Edilen Ve İnsanın Zihni Ve Ruhi Tekamülünün Sürekliliğini Sağlayan İçsel Dinamiklerdendir. Toplumsal Yaşamın Huzur Ve Düzeni O Toplumu Oluşturuan Bireylerin Ahlaki Değerlerinin Hayata Geçirilmesi İle Gerçekleşir.
Ateizm Bireyin Ahlaki Değerler Sisteminin Çöküntüye Uğramasına Sebep Olur. Ateizmin Öğretilerinde Temel Ahlaki Değerlerin Bile Bir Anlamı Doğal Olarak Bulunmamakta Ve Bu Durum Ateizmin Ahlak Sistemlerine Yaklaşımlarını Havada Bırakmaktadır. Bu Durum, Ateizme Yönelen Bireylerin Doğuştan Sahip Olduğu Ahlaki Potansiyellerinin Çöküntüye Uğramasına Ve İlerleyen Süreçlerde Temel Değerlerinin De Deformasyona Uğramasına Sebep Olacaktır. Örneklersek, Ateizmi Seçmiş Bir Birey İçin Yalan Söylemenin Çirkinliğini Bir Değer Olarak Görmesini Gerektirecek Bir Sebep Yoktur, Çünkü Ateizmin Rasyonellik Kriterleri İçinde Yalan Söylemek Bir Şey İfade Etmemektedir, Hatta Kimi Zaman Yalan Söyleyerek Belirli Faydalar Elde Etmek Bir Zeka Göstergesi Bile Sayılabilir Aynı Çerçeve İçinde..Ancak Bu Durum Toplumun Genelinde Kabul Gören Bir Davranış Şekline Girerse, Dürüstlük Ve Güven Duygusu Zedeleneceği İçin Toplum Kaosa Ve Karmaşaya Sürüklenir, Ayrıca Bu Durum Bireyler Ölçeğinde De Bireyin Kendine Olan Öz Saygısını Yitirmesine Ve Kişilik Bütünlüğünün De Zedelenmesine Sebep Olur.
(5) Alaycılık Üslubu Ve Çatışma Hali: Alay Etmek, Bir Kişinin, Bir Olayın, Bir Durumun Belirli Yönlerini Eksik, Gülünç, Kusurlu Vb . Şekilde Değerlendirip, Küçümseme Ve Aşağılama Üslubuna Girmek Veya İfade Etmektir..Alaycılık İse, Alay Etme Fiilini, Küçümsemek Ve Eğlenmek İçin Kullanmayı Alışkanlık Haline Getirmektir.
Alaycılık Genel Anlamda Bir Davranış Bozukluğudur Ve İnsanın Değerler Sistemiyle Çatışma Halidir. Özellikle Kişilik Gelişimi Tamamlanmamış Ergenlik Döneminde Sıklıkla Görülür Ve İlerleyen Yaşlarda Zihinsel Olgunlaşma İle Azalır. Ateizm Düşüncesini Benimseyen Genç Ve Orta Yaşlı Bireylerde Sıklıkla Rastlanan Alaycılık, Bir Davranış Bozukluğu Olarak Ciddi Konuların Alaya Alınması, Kutsal Değerlerin Aşağılanması Ve Mizahi Bir Konu Gibi Gösterilmeye Çalışılması Şeklinde Kendini Gösterir Ve İlerleyen Zamanlarda Yerini Konsantrasyon Eksikliği, Sorumsuzluk, Bohemlik Ve Anti-Sosyal Kişilik Bozukluklarına Bırakır.
Doğruluk, Dürüstlük Ve İyilik Gibi Bir Takım Kavramlar, İslam Dininin Öngördüğü Ve Gerçek Başarı Olarak Nitelendirdiği Huzurlu Yaşama Ve Sonsuz Mutluluğa Ulaşma Amaçlarının Enstrümanlarındandır. Bu Çerçevede Allah Tealanın, İnsan Fıtratına Koyduğu Tüm Anahtar Gerçeklikler (İman, Takva, Teslim, Tevekkül Vd.), Sağlıklı Bir Ruh Hali Ve Kişisel Gelişim Sürecinin De Olmazsa Olmazları Arasındadır. İnsanın Bu Daireden Uzak Kalması, Uzak Tutulması Veya Uzaklaştırılması İnsanın Başına Gelebilecek En Büyük Felaket, Yıkım Ve Haksızlıktır.