6 Adımda Deist Yaşam Nasıl Özümsenir???

Birinci Adım: Kendinizi dinsiz olduğunuza ikna edin.Bu kolay bir adım zannedilebilir. Ancak pek çok insan uzun süre bunun adını koyamazlar. Yaşamlarından dini tamamen çıkardıkları halde, hala kendilerini bir dine mensupmuş gibi tanımlamaya devam ederler. Bu nedenle; eğer başka kimseye söyleyemiyorsanız bile, öncelikle kendinize deist olduğunuzu itiraf edin.

İkinci Adım: Güvenilir bir dostunuza açılın
Çevrenizden, ailenizden veya güvendiğiniz yakınlarınızdan birine durumunuzu açıklayın. Elbette bu ilk kişinin aşırı dindar olmaması faydalı olacaktır.
Bu bir testtir. Her ikiniz açısından da testtir, ancak elbette sizin
için daha büyük bir sınavdır. Bu kişiden alacağınız tepkiyi kontrol
etmeniz gerekecektir. Çoğu zaman arkadaşınız bu durumu olgunlukla kabullenecektir,
ancak bunun bir garantisi de yoktur. Reddedilebilir veya
eleştirilebilirsiniz, ancak bunlar cesaretinizi kırmasın. Her zaman
olumlu tepki almayı zaten beklemeyin. Daha önünüzde uzun yıllar ve
tanışacak çok sayıda yeni insanlar vardır. Zamanla alışacaksınız.

Üçüncü Adım: Çevrenizdeki dinsiz / hümanist gruplara katılın
Bu adımın Türkiye'de pek mümkün görünmediğinin farkındayız. Yurtdışında, özellikle üniversitelerde bu tip öğrenci kulüpleri ve grupları çok yaygın.
Bu gruplar pek çok şehirde düzenli olarak toplanıyorlar. Türkiye'de ise
bu tip bir örgütlenme şu anda pek mümkün görünmüyor... Birebir insani
iletişimin yerini tutmasa da, alternatif olarak önerimiz internetteki deist-dinsiz ağırlıklı forumlara katılmanız. Belki buralardan tanıştığınız insanlar ile ileride kendi grubunuzu oluşturabilirsiniz.

Dördüncü Adım: Tartışmaya hazır olun
Topluma açık bir deist olarak yaşarken çok çeşitli tartışmalar içinde
kendinizi bulacaksınız. Bu nedenle önceden hazırlıklı olmakta yarar
var. Bu noktada yine interneti kullanmanızı öneriyoruz. Sitelerdeki
tartışmaları takip ederek ve bizzat katılarak ne tip saçmalıklarla karşı karşıya geleceğinizi görmeniz
faydalı olcaktır. Kendinize özel bir blog sitesi açarak da
düşüncelerinizi ifade edebilir ve alacağınız tepkileri görebilirsiniz.
Ne kadar saçma, gülünç ve hatta küfürlü de olsa, dindarların
yorumlarından onların düşünce sistematiğini çözebileceksiniz.
Turan Dursun gibi eskiden dindar olan ama daha sonra deizmi özümseyen arkadaşlarımsa bu konuda gayet şanslı olacaksınız. Çünkü aynı siz de benim gibi "teistlerin düşünce sistematiğini" daha önceden çok iyi bilen, tatbik eden kişilersiniz. Eğer konuşmanız akıcıysa ve bu konuları konuşurken heyecanlanmıyorsanız deizm felsefesine daha çok insan kazandırabilirsiniz.

Beşinci Adım: Kendinize güvenin
Buraya kadar belli bir aşama kaydettiniz. Kendinizi, "Merhaba ben
Cihan, deistim!" diye tanıtmanız gerekmiyor. Ama sohbet konusu oraya
geldiğinde de, kendi görüşlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin.

Altıncı Adım: Yalnız olmadığınızı asla unutmayın
Özellikle dinsiz olmanın kötü bir sosyal statü olduğu yerlerde
yaşayanlar için, forumlara ve toplantılara düzenli katılmak size bu
konuda güven verecektir.
Biz sizin için buradayız...

Birinci adım: Ben buna din çıkması diyorum. Teistlerin şeytan çarpmasından daha kötü. yaklaşık bir yıl sürdü. Psikolojik tedavi gördüm. Psikoloğum teistti (müslüman) Ama iyi ki öyleydi. Çünkü kabullenmeme ona göre negatif (pozitif) etkisi oldu.
İkinci Adım: O güvenilir dostum artık yok.
Üçüncü Adım: Bu adımı atladım.
Dördüncü Adım: Askerde deist olduğumu tüm Tugay biliyordu. Arkadaşlarımın tamamı deizm ve ateizmi birbirine karıştırıyordu. Sadece bir tane ateist çıktı içlerinden.
Beşinci Adım: Ne diyorsun esnafım ben tefe koyar üflerler beni. Ailem ve çevrem az çok biliyor. Onlar kendilerine göre bir teselli bulmuşlar. "Bir yaradana inanıyormusun" diye sorduklarında "evet" diyorum. Buna da şükür deyip geçiyorlar.
Altıncı Adım: Bu siteye üye oldum.
İyi ki varsınız.

Dist yaşam diye birşey yoktur zamanımızda çünkü artık herkes deistler gibi yaşıyor ne ibadet var ne cami var ne cemaat var vel hasılı kelam cemiyetimiz artık bir nevi deist yaşam rehberi gibi çalışıyor

emre90 demiş ki:Dist yaşam diye birşey yoktur zamanımızda çünkü artık herkes deistler gibi yaşıyor ne ibadet var ne cami var ne cemaat var vel hasılı kelam cemiyetimiz artık bir nevi deist yaşam rehberi gibi çalışıyor

Tespitlerin beni mutlu etti. Umutlandırdı.

Beni ise kahrediyor

Beni ise kahrediyor

takma bu kadar

İslam bir topluluk dinidir, bir cemaat dinidir. O kadar varki müslüman müslümanın kardeşidir. Onun eksiğini giderir ve ihtiyaçlarını karşilar. Kederiyle kederlenir ve sevinciyle sevinir. Kaldı ki şu günlerde revaçta olan çocuklara cinsel taciz vak'alarının temelinde Allah korkusu eksikliği ve düzeyli bir din eğitiminin olmadığı gerçeğini bildikten sonra kahrolmamak mümkün değil.

Kaldı ki şu günlerde revaçta olan çocuklara cinsel taciz vak'alarının temelinde Allah korkusu eksikliği ve düzeyli bir din eğitiminin olmadığı gerçeğini bildikten sonra kahrolmamak mümkün değil.

allahla uzaktan yakından ilişkisi yok bu durumun, kişinin psikolojik bozuklukları buna yol açar. ya da kişi cinsel anlamda sapıktır. ota boka allahı karıştırmadan, biraz mantıkla düşünsen anlarsın. kaldı ki, ateistler varsayılan olarak pedofili hastası değil, tecavüz girişimleri olmaz. (olursa da ateizmle ilgisi yoktur)
dinsizlik, ahlaksızlık anlamına gelmez.

emre90 demiş ki:İslam bir topluluk dinidir, bir cemaat dinidir. O kadar varki müslüman müslümanın kardeşidir. Onun eksiğini giderir ve ihtiyaçlarını karşilar. Kederiyle kederlenir ve sevinciyle sevinir. Kaldı ki şu günlerde revaçta olan çocuklara cinsel taciz vak'alarının temelinde Allah korkusu eksikliği ve düzeyli bir din eğitiminin olmadığı gerçeğini bildikten sonra kahrolmamak mümkün değil.

Allah rızası için iyilik yapan kişi iyiliğinin karşılığında öteki dünyasından bir beklentisi var. İçini bir huzur kaplar insanın. Deist veya ateist insan bi iyilik yaptığında bu iyiliğin karşılığını kimseden beklemez. Kardeşleri de tüm canlılardır(hayvanlar, bitkilerve doğa). Müslüman-müslüman, budist-budist, hristiyan-hristiyan diye ayırım yapmaz.
Duyguları bastırılmış toplumlarda taciz ve tecavüz daha sık görülür. Bu da inanan toplumlara tekabül eder. İnanmayan (Allah'a) insanları potansiyel tacizci gibi göstermek doğru değil. Vicdan, insanın inancıyla alakalı değil.

Yalnızlık ve başıboşluk yani düzensizlik insanı her türlü pisliğin içine atar eğer sosyal problemlere karşı inanca dayanan bir set vurursak o zaman bu set daha sağlam olur. Kaldı ki Allah korkusu ve düzeyli din eğitimi kişiyi taciz ve tecavüzden ebediyyen korur. Bunda reddedilecek hiç birşey yok. İnanan insan ile inanmayan insan arasında hiç şüphe yokki gözle görülen bir fark var. Bu inkar edilecek birşey değil. Eğer sen ahlaksızlık arasan gitde inançsız insamlara bak. Bbası mı kızına senelerce tecavüz edip bir kaç tanede çocuk sahibi olmuyor, oğlumu annesine veya kız kardeşine senelerce tecavüz etmiyor birde çocuk ediniyor.

Hayır arkakadaşım hayır, islam toplumundan daha ahlaklı bir toplum dünya da yok.İnan ki yok.İstediğin kadar araştır bulamazsın.

Malesef hepimizin özellikle dindar kardeşlerimizin düştüğü bir yanlış var, ahlakı din değil, insanın kendisi ve çevresi oluşturur.

Din insanı ahlak sahibi yapmaz. Nitekim ahlak özde sahip olunacak müthiş bir değerdir.

Günde kılınan bir kaç rekat namazla,namaz esnasında anlamını bilmediğin arapça kelimeleri tekrarlamakla, senede bir ay tuttuğun oruçla, ki gece tıka basa yiyip yine iftarda taşıncaya kadar tıkınınca nasıl bir nefs terbiyesi yapılıyor anlamış değilim, ya da cehennem korkusundan arzuladığın kadınlara/erkeklere yaklaşmaktan imtina etmekle, ahlak sahibi olunmaz. .

Ahlak,hoşgörü demektir,sağduyu demektir, ama dini bütün tüm müslümanlar asabidir, kendinden olmayandan uzak durur,kaçar. . Kendi çocuğu bile kendisi gibi düşünmeyecek olsun, çıldırır. . Kısacası dinde hoşgörü, "sen benim gibiysen eğer" şartını gözetir. Ki bu hiçte ahlaklıca değildir.

Sizin dedikleriniz olursa Ahlak diye birşey kalmaz ortada. Ahlak Allah korkusu ile başlar vicdanda tamamlayacısıdır.Bu ikisinin olmadığı yerde Ahlaktan bahsetmek safsatadır.Aksi halde kim kime dumduma bir hayat kimseyi memnun etmez.Bir düşün senin annene olan saygın tüm kadınlara yansımalı nasıl annene kız kardeşine kötü gözle bakılması hoşuna gitmiyorsa sende başkasının annesine kız kardeşine bakmamalısın.

Orucu başlı başına aç kalmak diye değerlendirmek çok büyük bir yanlışlıktır.Günün 24 saatinde bir lokma yiyemeyen insanlar var onların durumuna bakıp halimize şükretmek gerek kaldı ki aç kalmadan açın hali anlaşılmaz .Tam da burada zekat ibadeti devreye girer ve teamüller uyarınca ramazan ayı içerisinde malının 40 ta 1 ini fakirlere verirsin.Burda da yardımlaşmak ve sosyal adalet vurgusu ortaya çıkmaktadır.

Arkadaşım kaldı ki hoşgörüden bahsetmişsin; Müslümanlarda ki hoşgörü acaba dünyanın neresinde var sorarım ,Çeçenistanda her sene 100 lerce çeçen suçsuz günahsız öldürülmekte, Irak ta haksız yere cezaevlerine atılan 100 lerce kadına hergün defaatle kocalarının oğullarının gözleri önünde tecavüz edilmekte,Filistinde israilliler her canı sıkıldıkları zaman bir gazzeyi bombalayalımda gelelim diyip 100lerce çocuğu öldürüyorlar,Afganistanda her NATO saldırısında 100 ler sivil öldürülmekte,bu ölenlerin tek suçu ise müslüman olmak ,daha düne kadar ; Bosna da, Cezayir de ,Azerbaycan da,Kosova da,Srebrenitsa da yapılanları ise hiç saymıyorum

Müslümanlar tarihte bunların hangibirini yapmış söyler misin?

1492 de İspanya da yahudiler engizisyon mahkemelerinde yakılırken imdatlarına kim yetişmiş?
1930 lu yıllarda Almanya da hitlerin hışmına uğrayan yahudu profesörlere kim kapısını açmış?
1942 de Fransada ascuwhits kampına yakılmak üzere götürülen 5000 yahudiyi kimler ölümden kurtarmış?
Mesela siz biliyormusunuz, ağlama duvarı bugüne sapasağlam ulaştıysa bunu Yavuz Sultan Selime borçludur
İstanbulun fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinin beratnamesini zahmet edip de bir okuyun
Bosna fransisken katolik kilisesine Fatih Sultan Mehmetin verdiği beratnameyi de bir zahmet okuyun
Araştırın bir tarihi bakalım Müslüman Türkler Anadoluya gelmeden önce Ermenilere yapılan muameleler neymiş? Müslüman Türkler Anadoluya geldikten sonra nasıl muamele yapmışlar

şimdi karşılaştırın bakalım kim daha hoşgörülüymüş?

Malesef bir insan Allah korkusundan yani cehennem korkusundan dolayı birşeylerden vazgeçerse, bu samimi değildir. Çünkü afedersin kıç korkusundan dolayı birşeyleri içine atacaktır, bunlar birikecektir ve psikopat biri olarak kendinden olmayanlara karşı davranışları nezaketsizleşecektir.
Birey olarak dört dörtlük bir müslüman, dört dörtlük bir dinsiz kadar ahlaklı/hoşgörülü asla olamaz.

Bugün müslümanların başlarına gelenlerde tamamen müslümanların dinlerinden ötürüdür evet. . Yalnız karıştırmayın, başkaları onları müslüman diye öldürmüyor, kim ne yapsın sefalet içinde yaşayan müslümanları, müslümanlar müslüman oldukları için bu muamelelere maruz kalıyorlar, çünkü onlar müslüman oldukları için gelişemiyorlar, çünkü onlar müslüman oldukları için teknoloji üretemiyorlar, müslüman oldukları için toplumları hep fakir ve insanları hep demokrasiden yoksun toplumlarda yaşıyorlar. .

Sandığın gibi ne osmanlı ne de türkiye islam devletidir. Yönetim şekilleri ve uygulamalarının islam şeriatı ile hiç bir ilgisi yoktur.
Ama islam şeriatı ile yönetilen ülkelere örnek vermeye çalışıyorsan, arabistanı iranı filan örnek göster,oralarda hoşgörü şöyle şöyle var de, çünkü islam şeriatını uygulayanlar onlar. .

Özetle. . Bir insanı ne din ne de dinsizlik ahlaklı yapar, bu tamamen insanın karakterine bağlıdır.

Önyargılarınıza batmışsınız bu dünya da ebediyyen yaşayacakmış gibi konuşuyorsunuz, din ve ahlak kavramlarının ne anlam ifade ettiklerini ve islamın din ve ahlak anlayışını hiç önemsemiyorsunuz.

Sizin daha tarihten bile haberiniz yok, osmanlı padişahlarının Yavuz Sultan Selim Han dan itibaren aynı zamanda islam halifesi olduklarından bihabersiniz. Osmanlı İmparatorluğu'nun şeriatı reddettiğini iddia edecek kadar tarihten bihabersiniz, İslam dini osmanlı devlet ve toplum hayatının her yerinde tüm etkinliğile vardır. Osmanlı millet sistemini bence iyice bir araştırında da öğrenin osmanlı ahalisinin nasıl ümmet esasına göre oluşturulduğunu.

Ben Türkiye Devletinin İslam Devleti olduğunu asla söylemem, Allah yasasını ugulamıyor çünkü. Ben böyle bir iddia da bulunmadım.

Müslümanların geri kalmışlıklarına gelince; sen eğer Batı devletlerinin asya ve afrika kıtalarında islam beldelerinde yaptıklarını bilsen böyle konuşmazdın. Sömürü bizi bitirdi, başka şey değil. Avrupa devletleri ateşli silahlarla islam eldelerinde katliamlar ve zulümler yaptı.Biz böyle değildik, çok zengin devletlerimiz vardı. Moğol saldırıları ve haçlı seferleri belimizi büktü. Biz böyle değildik, afgan ve zulu savaşları ve ingilizler tarafından hindistanda öldürülen insanlık ve pakistanın kuruluşu sırasında verilen şerefli mücadele buna en güzel örnektir. Libyanın italyanlardan çektikleri ve ömer el muhtar efsanesi bilhassa unutturulmaya çalışıldı ama olmadı. Adına filmler bile yapıldı.

Başkalarının biz müslümanları müslüman olduğumuz için öldürdüklerini reddediyorsun, söylermisin bosna savaşında srebrenitsa da katledilen erkek bebekler ve ırzına geçilerek öldürülen kadınların suçu neydi? Ya da Azerbaycan savaşında dağlık karabağın hocalı köyünde katledilen insanlar ne kabahat işlediler ki katledilmeyi hakettiler?

Bir ümmet düşün ki bil fiil tüm memleketleri işgal altında, askeri işgal görmeyen yerleride siyasi ve ekonomik baskı altında, bu ümmetin içine binbir türlü ayrılık gayrılık ve tefrika salmışlar ve böle böle 50 küsür parçaya ayırıp herbir parçayı birbirine düşman etmeye çalışıyorlar. Sende bu ümmetten gelişme kalkınma bekliorsun? Sen, kendin yazdıklarına inanıyormusun Allah aşkına?

İslama hakaret edicem diye bireyler yazıyorsunuz, ancak önyargılarınızı kendi ağızlarınızla tescilliyorsunuz. Hem bilmiyorsunuz, araştırmıyorsunuz ve tüm bildikleriniz kulaktan dolma bilgilerden ibaret ve kitabi bir mahiyette hiçbir bilginiz yok, hemde önyargının sert rüzgarlarına kapılıp boyuna esip gürlüyorsunuz. Dipsiz bir kuyuya taş atıp duruyorsunuz. Sizin hakaretamiz tabirleriniz ve tüm önyargılı itham ve aşağılamalarınız ne peygamber-i zişan efendimize ve ne de Allah(C.C) ya hiçbir zarar veremezsiniz ve bu dünya adı verilen kısacık bir imtihan süresinde keyfinizce yaşar, yaşadığınızı zannedersiniz. Sonra da Allahın adalet kürsüsünde herkez gibi adilce karşılığınızı alırsınız.

Müslümanların başka dinlere mensup insanlara yaptıklarını da anlat.
Örneğin Fatih neden İstanbul'u fethetti. Osmanlı'nın tavuğuna kişt mi demişti.
Hadi İstanbul'u kanla canla aldı diyelim peki Osmanlı Ordusu'nun Viyana'da ne işi vardı. Onlar da atlarımızı ürküttü diyelim. Cebelitarık'tan İspanya'ya kadar niye gittiler. Onlarda yeme gelen balıkları mı ürküttü.
Sebep misyonerlik veya cihad
Sonuç din savaşları.
Dün Müslümanlar güçlüydü, bugün hristiyanlar ve yahudiler.
Örneğin; Kudüs ve çevresi Yahudilerin Anavatanı Adamlar binlerce yıldır o topraklarda. Biri senin evini hergün taşlasa kafasını eze eze öldürüsün.
Emre; en büyük önyargıları din oluşturur. Önyargılar da paradigmaları.
Bu ne anlama geliyor biliyor musun?
Teist olmayan insanlar gözleriyle görürler. Sen kalbinle görmeye çalışıyorsun.
Senin için endişelenmeye başladım.
Kendine eziyet ediyorsun.

Sen dünyaya benim gibi bakamıyorsun. Ben bu dünyayı geçici bir durak olarak görüyorum. Sen ise bu dünya ya Allah tarafından atıldığını düşünüyorsun, ben bu dünya da başıboş bırakılmadığımızı düşünüyorum, sen ise tamamen boşluktasın ve "Allah yarattı, okadar" mantığıyla yaşıyorsun. Ben bu dünyaya kulluk yapmak için geldiğimi düşünüyorum ve beni Allahın rızasına ileten her yola başvurmaktan yanayım, sen ise tamamen nev'i şahsına münhasır bir hayattan yanasın.

Bana sakın osmanlıyı yermeye çalışma, osmanlılar Avrupaya çıktıysa sebebsiz değil. Avrupa devletleri haçlı seferlerinden sonra müslüman dünyayı yok etme savaşıan devam etti. Biz bütün bunlar hiç olmamış gibi davranamazdık ve davranmadık. Din önyargı oluşturmaz, önyargıyı nefis oluşturur. İnsan bu dünya da sonsuz yaşamak ister ve "rabbena hep bana" mantığıyla kendinden başka birşey düşünmez. Din ise insanlar arasında bir ortak yoldur. Herkesin uyacağı bir kurallar bütünüdür. Toplumsal bir düzendir.

İstanbulun fethi meselesine gelince; senin iç işlerine adi entrikalarla karışan ve senin içinde nifak çıkaran, ayrıca gerek hac gemilerini ve gerekse de ticaret gemilerini basan ve anadolu kıyılarındaki sen jean şövalyeleriyle birlik olup ne ocaklar söndüren bu nifak düzenine son vermeyeceksin de ne yapacaksın. Ayıraca bu fethin ne kadar isabetli olduğunu Fatih'i karanfillerle karşılayan istanbul halkı anlatıyor zaten söze hacet yok.

Gelelim viyana kuşatması meselesine; sen avusturya imparatorluğunun balkan yarımadasını ve kuzey karadenizi ne derece tehdit ettiğini bilmiyorsun,çünkü şu yazdıklarından anlaşılıyor ki sen tarih bilmiyorsun. Arşidük ferdinand (Avusturya kralı) macaristan krallığına saldırarak anlaşmayı bozdu ve jan zapolya yanoş(macaristan kralı) tek çareyi osmanlıya sığınmakta buldu. Böylece kanuni sultan süleyman viyanayı kuşattı. İkinci kuşatmanın sebebi ise osmanlıya karşı oluşan Avrupa Haçlı Birliğini kırmak ve gözdağı vermekti.

Kudüs ve çevresi meselesine gelince; israiloğulları filistinde yüzyıllar önce yaşadılar ve en az 2000 yıl önce o topraklardan dünya ya yayıldılar. Onlardan sonra ise sami kökenli arap kabileleri bu topraklara yerleşti ve yurt edindiler. Sen bana oranın yahudilerin vatanı olduğunu ve orada yaşayan diğer kavimlerin sırf orada yaşadıkları için ölmeyi (hemde ne ölüm) hakkettiklerini söyleyemezsin. Yahudiler katlediyorlar, insanları zorla yurtlarından atıyorlar. Sen bunu savunamazsın. Kaldı ki bizim dedelerimizde 1000 yıl evvel orta asyadan buraya göçettiler. Şimdi söyle bana yahudilerin araplara yaptığı vahşeti yunanlılarda bize yapsa aynı şekilde konuşurmuydun yine.

Bu dünya da amaçsız yaşayıpta nefsinin kölesi olan insanlara da ben acıyorum ve inan ki çok endişeleniyorum. Bu hayatlarından birgün çok pişman olacaklar.

emre90 demiş ki:Sen dünyaya benim gibi bakamıyorsun. Ben bu dünyayı geçici bir durak olarak görüyorum. Sen ise bu dünya ya Allah tarafından atıldığını düşünüyorsun, ben bu dünya da başıboş bırakılmadığımızı düşünüyorum, sen ise tamamen boşluktasın ve "Allah yarattı, okadar" mantığıyla yaşıyorsun. Ben bu dünyaya kulluk yapmak için geldiğimi düşünüyorum ve beni Allahın rızasına ileten her yola başvurmaktan yanayım, sen ise tamamen nev'i şahsına münhasır bir hayattan yanasın.

Dİndarların en büyük yanılgılarından biride,kendi dinlerine inanmayan insanları sürekli büyük bir boşlukta zannetmeleridir. Kendilerini bu dünyaya büyük bir amaç için gönderildiklerini düşünürler ve bununla da kibrin allahını yaparlar ama, inanmayan insanlar onlar için bu dünya da başı boş kalmıştır. .

Halbuki işin rengi öyle değil. .

Sen müthiş bir tasarıma baktığında Allah ne büyük ne güzel yaratmış diyorsun,

Ben müthiş bir tasarıma baktığımda Tanrım senden korkulur valla işini biliyorsun ha, diyorum. .

Sonra sen böyle müthiş bir yaratıcının basit hesaplar peşinde koşarak böceği ilk öldürene 100 puan vereceğini savunuyorsun,
Doğada müthiş bir denge tutturmuş Allahı övüyorsun sonra yarattığı iki çiftten birinin daha üstün olduğunu yine Allahın söylediğine inanıyorsun. .

Ben ise Tanrının yarattığı harika şeylerdeki gizemleri çözmeye çalışıyor, onun verdikleriyle yeni şeyler üretiyor ve icat ediyorum. Ve içten içe de onun ne kadar da harika bir yaratıcı olduğunu söylüyorum.

Tabi bunları yaparken kendimle çelişkiye düşüpte Tanrıya küfür eder gibi onun böcek öldürene puan vereceğini veya cennette bana karı kız ayarlacağını filan aklıma getirmiyorum.

Kendinizi dünyanın merkezinden alınız artık dindar kardeşlerim, sizin inandığınız şeylere inanan sayısı çok diye kendinizden bu kadar emin olmayın. .

Bir canlının, sana zarar veren bir canlının en çabuk ve eziyetsiz bir şekilde öldürülmesi ve öldürülmeden zararı bertaraf edilebiliyorsa o yolun kullanılması zinhar basit hesaplar peşinde koşmak değildir, aksine bu hal Allahın yarattıklarına gösterdiği azami şefkatin delilleridir.

Erkeğin kadından üstün olduğunu sadece Allah söylemiyor bu hakikatin hakkını bilimde teslim etmiş durumdadır. Kaldıki bilim bize 1 ayda 30 gün varsa hanım kardeşlerimiz, bu 1 ayın 15 günlük kısmını özel durumlarının verdiği psikoloji ile geçirdiklerini söylüyor. Ruhi ve bedeni açıdan erkekten zayıf ve güçsüzdürler. Allah kadını erkeğe bir emanet olarak vermiştir, köle olarak değil. İslami ailede erkek hanımına, çocuklarına ve hanesine bakmak ve ihtiyaçlarını gidermek zorundadır. Grek ruhi gerekse bedeni açıdan erkek bu vazifeye müsaitdir. Kadının ise çalışma ya da ev veya çocuk bakma mecburiyeti yoktur. Diyelim ki çalıştı, kazandığı para kendisinin tasarrufundadır ve kocasının hiçbir hakkı yoktur bu parada.

Cennette karı kız ayarlama ithamına gelince; cennet nimetleri bizim klımızla anlayamayacağımız nimetlerdir ve biz bu konuda ancak Allahın bildirdiği kadar bilebiliriz. Ayrıca senin karı kız diye aşağıladığın huri ve gılmanlar birer hizmetçidirler ve cinsel partnerde değildirler.Bu hizmetçilerin fiziksel durumlarıyla ilgili ayetler bu meleklerin sıhhat ve gençlik açısından ne kadar zinde ve genç olduklarının delilleridir.

Bir kinci mesele; sizin din-i mübin'i yermek için bütünden kopardığınız parçalar yani kuranın ayetleri bize Allaha, ümit ve korku arası bir bağlılıkla bağlanmayı öğütler. Hakeza cennet nimetlerinden önceki ayetlere bakın veyahut sonraki ayetlere bakın muhakkak cehennem azabıyla alakalı ayetler bulacaksınız. Bu da, bu hakikatın açık bir delilidir.

Önce sen kertenkelenin zararlı bir yaratık olmadığına inan.

Kertenkelenin bir çeşidi yok zararlı çeşitleride var ve bu zararlı çeşitleri mümkün mertebe eziyet etmeden zararlarını bertaraf etmek eğer bu yol mümkün değilse uygun olan en acısız yöntemle ve ivedilikle zararını bertaraf etmek insan hayatı için elzemdir.Ben buna inanıyorum önce sen bu gerçeği kabul et ki sağlıklı bir tartışma ortamı oluşsun .

paylaşım için teşekkürler polemik olmuş buradaaa noktayı koyuyorum



Dünya'da sadece birkaç kertenkele türü zehirlidir. A.B.D.'nin güneyi ve Meksika civarında yaşayan iki kertenkele türü ve bazı İguanalar zehir bezine sahip türler içerir. Fakat bunların hiçbirinin zehiri, insan için tehlikeli değildir. Çünkü bunlar yılanlar gibi düşmanlarını zehir dişleriyle ısırıp sokarak zehirlerini injekte edemez, sadece yakaladığı avını çiğnerken zehiri ağzına akıtabilir. Kertenkeleler insana zararsızdır ama çok istisna olanları vardır. Sadece Endonezya civarında yaşayan ve "Komodo Ejderhası" denen büyük bir türün, insana ve bazı ev hayvanlarına saldırdığı bilinmektedir. Kertenkeleler birçok zararlı böcek üzerinde beslenen önemli avcı türler içerdiğinden, insana oldukça yararlı hayvanlardır. Ne yazık ki birçok yerde insanlar tarafından ilk rastlandığında, kertenkeleler de yılanlar gibi hemen öldürülmektedir. Kertenkeleler bazı ülkelerde besin olarak tüketilmekte, bazı ülkelerde ise özel zevk olarak beslenmektedir. Ülkemizde zehirli ve zararlı kertenkele türü bilinmemektedir.

Melissa Buse paylaşımın çok güzel konuyla doğrudan alakalı olduğu için

Forumun - Diğer İnançlar - İslam - Kertenkele Öldür = Gevur Öldür (tek vuruşta ölürse 100 puan, iki vuruşta ölürse 50)
Kısmını kontrol etmende fayda var

Link https://deist.yetkin-forum.com/slam-f20/kertenkele-oldur-gevur-oldur-tek-vuruta-olurse-100-puan-iki-vuruta-olurse-50-t206.htm

peki bakıyorum

ilk adımı deizmi keşfetmeden yaşadım. kalanını da zamanla. yakın bir tarihte anneme açıkladım inanmadığımı, anlayışla karşıladı. inancımı da şu an hiç kimseden saklamıyorum. ne ailem, ne arkadaşlarım, ne öğretmenlerim. ben buraya herşeyi düşünüp sorgulayarak geldim. insanlar kendilerini dinini yaşamakta ne kadar özgür ve kendileri gibi düşünmeyenleri kötülemekte ne kadar haklı görüyorsa, benim de inancımı tartışmaya, savunmaya, anlatmaya hakkım vardır.

Senin adına çok sevindim. En azından inançlarını paylaşabiliyorsun