tarafından lovely idiot C.tesi Kas. 29, 2014 11:08 pm
ben de cevap vermek isterim, tabii öncelikle deizmde inanç sadece tanrı ile kişi arasında olduğu için kişiden kişiye farklılık gösterebilir. o yüzden deizm ile ilgili sabit tanımlar yapamayız. bunu bilerek deistlere soru sormalısınız. yukarıdaki arkadaşların da dediği gibi. ben kendi anladığım kadarıyla yanıtlayayım.
deizm, evreni ve içindeki her şeyi yaratanın olduğunu düşünmektir. Deist, yaratıcıya inanır ve müdahele etmediğini düşünür. onun dışında yapılan yorumlar kişiseldir. deist tanrıyı, bizi niye yarattığını, osunu şusunu busunu düşünür ama bir iddiada bulunmaz. sadece evrenin,canlıların, insanın kendi kendine oluşamayacağını düşünüp yaratıcı olduğunu düşünür. tanrı inancı dışında çoğu deist agnostiktir veya kendine has düşüncesi vardır. yani bir insanın sadece tanrıya inandığı ve gerisini bilmediğini söylemesi saçmalık diye adlandırılamaz. tanrı konusunda varılacak tek bir nokta, fikir yok. mesela bazı örnekler gösterip tanrı merhametlidir derseniz bunun tam tersini düşündürecek örnekler de verilebilir. hayat var ama zıtlık da var.
1-2 benzer olduğundan ikisini de cevaplıyorum:
deiste göre tanrı düşüncesinde tanrı her şeyi unutup gitmiş, hiçbir şeyi umursamıyor diye bir şey doğru değildir. deizm'de sadece tanrının müdahele etmediği fikri vardır. tanrının müdahele etmediği de umursamadığı anlamına gelmez. tanrı bizi umursamıyor demez deistler, bunu diyenler her şeyine karışan tanrıyı umursama olarak algılayan dindarlar ile kötülüğü engellemeyen tanrıya karşı olanlardır. sadece anlayamadıkları yerleri bilmiyoruz derler. ayrıca bazı deistler, tanrının insanı bilinmezlik içinde iyi ve kötü davanışlarıyla sınadığına inanırlar.
ayrıca deistler en başta zaten içinde yaşadığımız muazzam doğa kanunları ve canlıları bu canlılar arasında da çok daha donanımlı olan canlı olan insanı yaratan bir tanrıya inanır, bu düşünce başlı başına tanrının insanı umursadığına inanmaktır.
tanrının ceza verip vermemesi de kişiden kişiye değişir. kimi deist kötülük yapanların öbür dünyada cezalandırılacağını düşünür. öldüğünde ceza yoktur diye bir iddia yoktur deizm'de. deistlerin kötülerin cezalandırılacağını söyleyen peygamberi yok ama bunu akıl edebilir. çünkü insan topluluk halinde yaşamayı öğrenmiş ve bunun için bazı kurallar ve cezalar oluşturmuştur. dolayısıyla kötünün cezalandırılacağı fikrini düşünmek için uyarıcıya ihtiyaç yoktur. ama deist bir kişinin alacağı cezadan haz duymak yerine o kötülüğün oluşmamasını tercih eder. yani kötü bir kişi öbür dünyada yansa ne olur yanmasa ne olur bununla ilgilenmek bize nefretten başka bir şey katmaz. belki bir müslüman bir hıristiyan da veya bir ateist de bunu tercih eder sadece deistler eder demiyorum ama özellikle dindarlar kötülerin ceza alması konusuyla rahatlatırlar kendini.
umursama konusunu toparlayacak olursam, dediğim gibi tanrının insanları umursadığını düşünmemiz için ille de yediğinden içtiğine insanların her şeyine karışması gerekmez. onları sınaması da gerekmez. birini sınamak sonucunda cezalandırmak karşındakini umursamak değildir. örneğin bazı aileler gerekli şartları sağladıktan sonra çocuklarının kendi ayakları üstünde durması için karışmazlar. bu onların çocuklarını umursamadığı anlamına gelmez.
tanrının insanı niçin yarattığını tarih boyunca insanlık ve dinler net bir şekilde açıklayamamıştır. bu soruda , insanlık sadece belli bir şeye inanmış veya belirsizliğe kendini teslim etmiştir.
1- kulluk için der, islam dini ve diğer dinler
2-bilinmek için der dinler
3- yaratıcı gücü vardır tanrının ve bizi özgür irade ile var etti, bu bir hediyedir derler
inceleyelim,
tanrı insanı niçin yarattı diye sorarken, düşünmemiz gereken kötülük kavramı da vardır. biz kötü sonuçları olacağına rağmen bir işe girersek bunun bir amacı olmalı, yani ölmek üzere olan bir kişiyi kurtarmıyorsak bunun bir sebebi olmalı, onu kurtarırsak diğer 10 kişi ölecekse o zaman o kişinin ölümü göze alınır. tanrı eğer içinde haksızlık, kötülük olan bu sistemi yarattıysa ve buna engel olmuyorsa bu kötülüğü göze almasının önemli bir nedeni, amacı olmalı, yoksa bu tanrıyı kötü yapar ama tanrı kötü olmamalı, yani biz kurtarabileceğimiz ama sebepsiz kurtarmadığımız o kişinin ölmesine izin verirsek kötü oluruz ama biz insanız.
bu açıdan,
1-kulluk etmek için - bu bir amaç değil, o zaman tanrı bizi umursamıyor
2-bilinmek için - tanrının zaafı olduğu gibi, eğlencesine der gibi, kötülük var o zaman tanrı bizi umursamıyor
3- varlık güzeldir, hayat her şeye rağmen güzeldir, var olmak güzeldir. özgür iradeye sahip olmak güzeldir bu yüzden kötülük vardır tamam ama
herkes için hayat güzel değil, herkesin seçme şansı yok, herkes aynı şartlarda doğmuyor. o zaman tanrı bazılarını umursamıyor.
4- bunların hepsine birden de inanılabilir ama daha önce bahsettiğim gibi hayattan başka örnekler getirdiğimizde bu maddeler de subjektif olarak kalıyor.
gerek dinler, gerek dini düşünceler hepsi bir cevap verir ama bu cevapların hep bir açık yanı var ama sonuçta insanız ve zaaflarımız var bu açıklara rağmen bize en mantıklı gelen cevaba yönelir veya bilinmezliğe teslim ederiz kendimizi.
tanrı insanı niçin yaratmıştır, deist bu soruyu düşünür, kendine göre cevap verir ama deizm bunu açıklamak zorunda değildir, deizm sadece tanrıya inanmaktır. ve bu soruyu açıklayamıyor veya herkese hitap eden bir cevabı yok diye saçma olmaz, geçerliliğini yitirmez. anlıyorum inandığınız şeyin bunu açıklamasını istiyorsunuz, herkes istiyor ama deizm hazır kalıp bir şey değildir, kitabı yoktur. tanrıyı anlamak için aklımızı kullanmamız gerekiyor sadece. tabii ki tanrıyı tam anlamıyla anlamamız mümkün olmadığından bazı soruların bilinmezliğini kabul etmek zorundayız. yoksa boş yere kendimizi yormaktan başka bir şey yapmayız. dünya üzerinde her insanın kabul ettiği bir inanç yok zaten adı üstünden inanç herkes aynı düşünse o bilgi olur. aynı dine inanan insanlar bile farklı düşünüyor.
son sorunuzda kasıt hangi dinlerden bahsediyoruz bilmiyorum, bir müslüman dünya düzeni kurulduğundan itibaren din gönderildiğini savunuyor.
tanrının varlığı biliniyor demek doğru bir ifade değil çünkü bunu bilen insan yok, bu bir bilgi değil inançtır. bunun için bir örnek vermek yerine aklımızı kullanmak daha etkili olur bence, hadi biz teknoloji ve bilimin büyük ölçüde geliştiği bir çağda yaşıyoruz, eskiden yaşayan insanlar doğa olaylarını dahi tanrıya yoruyorlarmış. eski uygarlıkların inanışlarıyla ilgili tarihte birçok bilgi var. çok tanrılara inanlar, gök tanrıya inanlar, ruhlara inanlar, doğadaki varlıklara tapanlar... bir tanrıya inanmak için din gerekli mi sizce, insan içindeki şeyin nedenini sorgulamak üzere programlanmış bir akla sahip, günümüzde teknoloji ve birçok şeyin bilimsel olarak açıklanmasına rağmen tanrı inancı sürmektedir. çünkü bilimsel olarak nasıl oluştuğumuz açıklanamıyor. nasıl var olduğumuz açıklanamadığı sürece insanlar nasıl oluştuğumuza dair doğaüstü nedenlere yönelecektir.
tanrı olduğunu her insan düşünebilir ama insanlık nasılını, niyesini merak ediyor doğal olarak işte bu sorulara verilecek cevaplar da ortak bir nokta yok.